Aktüel Yorum

Hibrid savaştan doğrudan savaşa

16 Eylül’den itibaren Almanya bütün kara sınırlarında yeniden kontrollere başlıyor. Bir süre öncesine kadar sadece ülkenin doğu komşuları olan Polonya ve Çekya sınırında kontroller yapılıyordu, uzun yıllar sonra ilk kez ülkenin bütün kara sınırlarında pasaport kontrolü yapılacak.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser sığınmacıların sınırdan geri çevrilmesi konusunda Avrupa hukukunu aşan bir formül geliştirdiklerini ve bu formülü yakın zamanda ana muhalefetteki CDU/CSU partilerinin yöneticileri ile de paylaşacağını duyurdu.

Almanya’nın sınır komşusu Hollanda ise daha ileri giderek, Hollanda hükümetinin mümkün olan en kısa sürede Avrupa Birliği’nin göç ve iltica yasalarından ayrılacağını açıkladı.

“Hollanda bunu yapabilir mi, bu noktada adımlar atarsa diğer Avrupa Birliği ülkeleri buna nasıl tepki verirler veya geriye Avrupa Birliği kalır mı?” Buna İtalya’daki mevcut sağcı hükümeti ve Fransa, Almanya ve Avusturya’yı zorlayan sağ dalgayı da eklerseniz, konunun vahameti daha fazla netlik kazanır.

Avrupa Birliği önüne koyduğu entegrasyonu ilerletme vizyonunu önemli ölçüde kaybediyor. Birliği oluşturan çekirdek ülkelerin bile ortak Avrupa evine olan inançları her geçen gün daha da zayıflıyor.

Aslında sorun sadece sığınmacılar değil; bunu herkes biliyor. Sığınmacılar buzdağının sadece görünen kısmı. Doğrudur, Avrupa’nın ciddi bir sığınmacı sorunu var, fakat bu sorun kendi dinamikleri ile gelişmiyor.

Sığınmacılar sorunu da Üçüncü Dünya Savaşı’nın önemli silahlarından bir tanesine dönüştürülmüş durumda; başta Rusya ve bir ölçüde Türkiye bu silahı Avrupa Birliği’ne doğrultmuş durumdalar.

Fakat Rusya ve Türkiye arasında önemli bir fark var; Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne doğrulttuğu sığınmacılar silahı elinde patladı. Bizzat Türkiye’nin kendisi bu sorunla başa çıkamaz hale geldi. Daha önce kendisini ara istasyon olarak konumlandıran Türkiye; Avrupa ülkelerinin aldığı sert tedbirler sonrası bir çok sığınmacı için son durak oldu.

Sığınmacılar üzerinden üstü örtülen tartışmanın gerçekte ne olduğunu Almanya İçişleri Bakanı Nancy Feaser 18 Haziran’da İçişleri Bakanlığı’nın 2023 yılı için hazırladığı yıllık raporunu sunmak için Berlin’de yaptığı basın toplantısında açıklamıştı.

Nancy Fraeser söz konusu toplantıda Ukrayna’da ve Gazze’de devam eden savaşın Avrupa’daki barış düzenini sorgulatmaya devam ettiğini ve Almanya’yı etkilediğini itiraf etti. Ayrıca dikkatlerden kaçan bir şey daha vardı; İçişleri Bakanı “Rusya, Çin ve İran istihbaratlarının ülkede yoğun bir casusluk faaliyeti sürdürdüklerini, Federal Savcılığın bir süre önce Rusya adına Almanya’da sabotaj planlayan kişileri tutukladığını kamuoyu ile paylaştı.

Aslında Alman İçişleri Bakanı söz konusu basın açıklamasında savaşın taraflarını da ilan etmiş oldu. Geçenlerde Rusya Devlet Başkanı Putin de Rusya topraklarının içlerine doğru bir saldırı olursa doğrudan Avrupa ülkelerine yöneleceklerini ifade ederek, asıl muhattaplarının kim olduğunu ilan etmiş oldu.

Uzun yıllardır kendi topraklarında savaş yaşamamış olan Avrupa ülkeleri ilk defa, doğrudan kendi topraklarına yansıma ihtimali olan bir savaşın tarafı haline geldiler. Sözüm ona NATO üyesi olan Türkiye ise bu durumdan yararlanmak ve bölgesel etki alanını genişletmek istiyor.

Erdoğan tehlikeli oynuyor; Enver Paşa da böyle yapmıştı, sonu hüsran oldu!

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.