KCK hapishanelerde 63 gündür süren Açlık Grevlerinin Bitirilmesini İstedi
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, “Gündemleşen konuların takip edilmesi ve mücadelenin başka yol ve yöntemlerle verileceği inancıyla süresiz dönüşümsüz açlık grevinin bırakılmasını istiyoruz” açıklaması yaptı.
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, hapishanelerde 63 gündür süren açlık grevleriyle ilgili yazılı açıklama yaptı.
Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yer alan yazılı açıklamada, “Bu direnişin daha fazla uzatılmasına gerek kalmamıştır” dendi.
PKK ve PJAK davalarından tutuklu veya hükümlü olanların 15 Şubat’ta İzmir Şakran Cezaevi’nde başlattığı açlık grevi, birçok hapishaneye yayılmıştı. Hak örgütleri, açlık grevinin mahpusların sağlığını tehdit etmeye başladığını açıklamıştı.
“Talepler gündemleşerek amacına ulaştı”
KCK’nin yazılı açıklamasında, 300 kişinin süresiz-dönüşümsüz, binlerce mahpusun da dönüşümlü açlık grevine devam ettiği ifade edildi.
Açıklama özetle şöyle:
“Tutsakların direnişi, halkın ve demokrasi güçlerinin desteğiyle devrimci tutsakların direniş gerekçesi olan İmralı’daki tecrit, cezaevindeki baskılar, demokratik siyasete yönelik siyasi soykırım saldırılar ve halk üzerindeki faşist saldırılar gerektiği kadar gündemleşmiş ve amacına ulaşmıştır.
“Bu açıdan bu direnişin daha fazla uzatılmasına gerek kalmamıştır.
“Bizler de halkımız da gündemleşen konuların takip edilmesi ve bu yönlü mücadelenin başka yol ve yöntemlerle verileceği inancıyla süresiz dönüşümsüz açlık grevinin bırakılmasını istiyoruz.
“Direnişçilerin talepleri artık Özgürlük Hareketimizin, halkımızın ve kamuoyunun talepleri haline gelmiştir.
“İmralı ve zindandaki uygulamalar, halkımız ve demokratik siyaset üzerindeki baskılar bu direnişle daha fazla gündeme girmiş ve kamuoyuna mal olmuştur.
“Halkımız da demokratik kamuoyu da bizler de bundan sonra zindan direnişçilerinin gündemleştirdiği konuları takip edeceğiz ve bu yönlü gereken çaba içinde olacağız.
“Bu çerçevede halkımız ve demokratik güçlerden gelen talepler de dikkate alınarak ölüm sınırına gelen eylemler derhal sonlandırılmalıdır.
“Bu temelde direnişlerini bir daha selamlıyor; amaçlarına ulaştıkları inancıyla eylemlerini bırakma çağrısı yapıyoruz.” (AS)