Aktüel Yorum

Suçlular ve bahaneleri

Dünyanın çeşitli yerlerinde hüküm süren ve koltuklarını seven politikacıların geneli mütemadiyen suç işlemekle meşgul. Yaptıklarının bilincindeler. Mesailerinin çoğu da cürümlerine bahane uydurmakla geçiyor. Özellikle mevcut paylaşım savaşının failleri arasında yer alanlar bu süreçte elbette daha çok göze batıyor.

Her zamanki gibi ABD’den başlayalım. Geçen hafta Texas’ta kafası bozulan bir genç bir ilkokula baskın düzenleyerek 19 çocuk ve 2 öğretmeni katletti. Bu olayın elbette birçok kişide şok yaratması kadar normal bir şey olamaz, hatta öldürülen öğretmenlerden birinin eşi de kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Fakat politikacıların davranışlarında olayın rutin bir hadise olarak algılandığı ve olanların nedeninin hiç de sorgulanmadığı çok açıkça görülüyor. Örneğin ABD şu an Biden’ın desteği yüzde 36’lara düşmüşken çok daha popüler bir politikacı olan Trump’ın, olayı adeta sevinçle karşıladığını söylesek yeri var. Çünkü Trump memleketinde çokça görülen ırkçı, maçist vb. bir sürü olumsuz özelliği bir arada barındıran sıradan insanlar/katillerle politik tutumu itibarıyla kolayca kendini özdeşleştirebiliyor.

Olaydan sonra “kötü” oldukları fotoğraflarından dahi kolayca teşhis edilebilecek Trump ve Ulusal Silah Birliği’nin Başkanı Wayne La Pierre bir araya gelmiş. Trump katliamı kınasa da “kötü birini silahla durdurmanın tek yolu, silahlı iyi biridir” gibi mühim atasözlerine başvurarak aslında silahın, şiddetin olmadığı bir dünya olasılığına zihninde yer olmadığını bir kere daha gösteriyor. Ayrıca atalarının meşhur ırkçı, soykırımcı geçmişini yaşatma isteğini de.

İlkokulda yaşanan katliam sırasında polis olaya müdahale etmeden bir saatten fazla bekledi. Katil S. Ramos polis tarafından vurulmadan önce 1657 mermi kullanmış. Polisin olaya müdahale etmek için takviye kuvvet beklemesi/bahanesi ise biraz kestirmeden olacak ama bana sorarsanız Amerikan devleti içindeki sistematik ırkçılığın bir başka göstergesi. Çünkü okul ağırlıkla Güney Amerikalı göçmen çocuklarının devam ettiği bir yerdi. Niye polis değerli canını kaçıncı sınıf olduğu belli olmayan göçmen bebeleri için riske etsin? Hikaye elbette uzun ama ben kısa keseceğim. Baştan ayağa bencil ve kanlı geleneklerle beslenen bir devletin personeli niye zengin-beyaz erkeklerin haricindekilerin canını düşünsün? Onun yerine, içeriden olayın başından beri telefon edilmesine rağmen “ne olduğundan haberimiz yoktu” diye yalan söylemek varken.

Katliam olunca ancak ülkesinin gidişatının birazcık farkına varan Biden ve şürekası ise sade suya tirit silahsızlanma çağrıları yapıyor ama o kadar. Tabii ülkesinde polisin sırtını sıvazlarken, dünyayı silahlandırırken bu pek de samimi olmuyor. Biden muhtemelen söylediği sözlerin laf ola beri gele olduğunun bizden çok daha fazla farkında. Çünkü yapısal ırkçılık ve şiddete bir son vermek istiyorsa benim ülkemde gençler neden kafası bozulunca başkalarını öldürmek istiyorlar diye sorarak işe başlayabilir. Zira iki hafta önce 10 siyahı katleden P. Gendron da 18 yaşındaydı. Daha da ötesi bütün dünyanın geleceğini tehdit eden ülkesindeki neo-faşist tırmanışa karşı adım atma konusunu ciddiye alır.

Fakat Biden gibilerde herhangi bir gelecek umudu beklenemez. Nedeni basit çünkü herhangi bir ütopyaları yok. Adalet-eşitlik ve özgürlükten yoksun “zorunluluk” döngüsünü çevirmekle meşguller. En önemli gündemleri ise mevcut emperyalist hiyerarşiyi her ne pahasına olursa olsun devam ettirmek.

Sorun aynı düzlemde değil ama Biden’ın Rusya’daki muadili Putin de benzer kafada. Putin, Ukrayna’ya saldırısını başka bahanelerin yanı sıra “zorunluyduk” diye açıklıyor. Tarihteki benzerleri de böylesi uydurma gerekçeleri çokça kullanmışlardı. Halbuki hiç kimse herhangi bir şeye zorunlu değildi. Hele hele binlerce insanın kanını akıtmaya, milyonlarcasını yaşadıkları yerden göçe zorlamaya. Bu bir politik tercihti. Burada zorunluluğa gönderme yapmak aslında “kötülük” fiilini aklamadığı gibi onu insanın yapı taşı haline getirip bir tür kalıtsallığa mahkum ediyor. Ukrayna lideri Zelenski de bu savaşa girmek zorunda değildi. Bu savaş engellenebilirdi. Ama tabii yukarıda da söylediğim gibi suça bahane bulmak kolay. Sizin “başka bir dünya” kurmaya dair niyetiniz yoksa çok daha kolay.

Post-modern çağın önemli sembollerinden Trump olayı “çözmüş”. Sabık başkan, “Şiddet eğilimli ve akli dengesi bozuk kişileri akıl hastanelerine kapatmayı çok daha kolay hale getirmeye ihtiyacımız olduğu açık” diye buyurmuş. Anlaşılan bunların ütopyaları kendileri gibi olmayanlar için dünyayı tımarhaneye dönüştürmek. Ona da az kaldı..

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.